{Koclukta} Konumuz: Zeminle anlaş, Telaşa izin ver, Elmayı sev

Konular kişilerin pratik yaşamlarında karşılaştıkları gerçek durumlardır. Bunların aşılması için “yol arkadaşlığı” yapmaya “koçluk” diyoruz.

Zeminle anlaşmalı insan. Kendi zeminiyle. Tutarsız nefes alışlarıyla. Niçin öyle olduğuyla. “İletişimsiz” özüyle. Kendisiyle anlaşmalı insan.

Biraz şiir gibi veya “felsefik” gelmiş olabilir size. Burada, “anlaşmamanın” zararlarından bahsediyoruz aslında. Bu kendimiz bile olsa.. Oysa “anlaşarak”, bir boyutta mutluluğu yakalamak mümkün olacaktır. Çözümleri de.

Telaşa izin ver. Kızgınlığa. Sinire. Fırtınaya izin ver. Bir yere kadar; sessizliğe. Issızlığa “izin ver”. Olayların dili hep doğruyu söyler.

“İzin vermek” de anlaşma konusuna benzer. Kendinizi prangalara mecbur etmek istemiyorsanız bir çeşit özgürlüğü çok görmemelisiniz. Bunun tadına vardığınızda yaşama daha bir olgun (deneyimli) bakacaksınız.

Elmaya gelince. Hani derler ya, “elmayı sevdin diye elma seni sevmek zorunda değil”. Bir de şöyle demeye çalışalım: Sen elmayı seversen, elma da seni “bir başka” sever. Yaşamın unsurlarına gülümsemek, – bazen sevinç, bazen burukluk, bazen ironiyle – , kendi içinize ışık tutmak için bir vesile olabilir.

‘gk.-

[Konular kişilerin pratik yaşamlarında karşılaştıkları gerçek durumlardır. Bunların aşılması için “yol arkadaşlığı” yapmaya koçluk diyoruz.]

Exit mobile version